Ersoy, “Boğaziçi Üniversitesine Cumhurbaşkanı kararı ile rektör olarak atanan Melih Bulu’nun demokratik bir şekilde seçimle rektör olmadığı ve üniversitenin asli unsurları olan öğretim görevlileri ve öğrencileri tarafından dile getirilmiştir. Sonuç itibariyle üniversitelerinde atanmış rektör değil seçilmiş rektör istediklerini söyleyen binlerce öğrenci hedef gösterilmiştir” dedi.
Ersoy, “öğrencilerin en demokratik hakkı olan taleplerinin kabul edilmeyip, aksine bazı gazete, televizyon ve siyasetçiler tarafından öğrencilerin “terörist” olarak gösterildiğini ve öğrencilerin meşru talepleri için yaptıkları barışçıl eylemlere güvenlik güçleri tarafından sert bir biçimde müdahale edildiğini, öğrencilerin evlerinin kapıları kırılarak girildiğini ve sonuç itibariyle 10 öğrencinin tutuklandığını ifade etmiştir.”
Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Üniversite Genel Sekreteri Prof. Dr. Cevdet Kılıç öğrencileri tehdit ettiği tweetini silince suç ortadan kalkmıyor!
Ersoy; “Öğrencilerin hedef haline getirilmesinin en somut örneği, sosyal medyadan bir tweet atarak öğrencileri tehdit eden ve sonrasında o tweeti silen Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Üniversite Genel Sekreteri Prof. Dr. Cevdet Kılıçtır. Ne kadar o “tehdit” tweeti silinse de suçtur ve gereğinin yapılması gerekir” dedi.
Son olarak Ersoy, bu suça ortak olmayacağız diyen bilim insanlarını üniversiteden uzaklaştırıp üniversiteleri "halkı kin ve düşmanlığa sevk" eden iktidar sahiplerinin ifadesiyle "kindar ve dindar" şahsiyetlere teslim ettiğinizde üniversite olmaz. Çünkü üniversite bilimdir, halkın yararına bilim üretir o nedenle üniversiteler, kayyumlar ile yönetilemeyeceği gibi eğitimci kimliğine uygun olmayan, bu şahıslardan da arındırılması gerekir dedi.
Ersoy Adalet Bakanlığı ile Milli Eğitim Bakanlığına şu soruları yöneltti;
Milli Eğitim Bakanı olarak Trakya Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dekanı ve Üniversite Genel Sekreteri Prof. Dr. Cevdet Kılıç hakkında herhangi bir soruşturma açıldı mı? Görevden alınması için herhangi bir talimat verdiniz mi?
Üniversite dekanının yapmış olduğu bu paylaşım öğrencileri hedef haline getirdiğinden buna yönelik Bakanlığınız, herhangi bir açıklama yapacak mıdır?
Bir üniversite dekanının öğrencileri hedef alan bu açıklamaları eğitimci kimliği ile örtüşmekte midir?
Gazeteciler, öğrenciler, iktidarın politikalarına karşı çıkan herkes "halkı kin ve düşmanlığa” sevk ettiği isnadıyla gözaltına alınıp tutuklanırken titrinde Prof.Dr. yazan bir üniversitenin genel sekreteri ve fakülte dekanının bu sözlerine soruşturma açılacak mıdır?
Bir üniversite dekanının öğrencileri hedef alan bu açıklamaları sonucunda öğrencilerin can güvenliği nasıl sağlanacaktır? Öğrencilerden herhangi birinin başına bir şey geldiğinde Bakanlığınız ne yapmayı düşünüyor?