6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununda en az 100-150 kadın çalışanı olan işyerlerinde işveren tarafından çalışma yerlerinden ayrı ve işyerine en çok 250 metre uzaklıkta kreş ve emzirme odası kurma zorunluluğu bulunmakta. Ayrıca Kamu Kurum ve Kuruluşlarınca Açılacak Çocuk Bakımevleri Yönetmeliği’nde 0-6 yaş grubuna giren en az 50 çocuk için bakımevleri açılacağı belirtilmekte. Kanun ve yönetmeliklerle zorunlu olmasına rağmenşirketler ve kamu kurumlarının bu zorunlulukları yerine getirmediğini söyleyen Şahin birçok kadının bakım yükü nedeniyle çalışma hayatında yer alamamasını eleştirerek konuyu meclis gündemine taşıdı.
Konuyla ilgili,TÜİK Aile Yapısı Araştırması’na göre 1 milyon 230 bin kadının çocuklarına baktığı için işgücü piyasasına hiç giremediğini, 1 milyon 112 bin kadın da çocuk bakımı nedeniyle işten ayrıldığını ortaya koyduğunu belirten CHP Hatay Milletvekili ve KEFEKüyesi Suzan Şahin,‘‘ILO’nun 8 Mart dolayısıyla yaptığı araştırmada da Türkiye’de kadınların %87’sinin çalışma hayatına katılma isteğine rağmen istihdam oranının %32,6’da kaldığı ve her 10 kadından 9’unun bakım hizmetlerinin olmaması nedeniyle çocuklarına bakmak için herhangi bir işe giremediğini ortaya koymaktadır. Tüm bu verilerin ortaya koyduğu üzere çocuğu olan kadınların iş hayatına girebilmelerinin önündeki en büyük engel kreştir. Şirketlerin binde birinde kreş bulunuyor. Kamu kurum ve kuruluşlarında yarısından fazlasında kreş ve gündüz bakımevi yok. Kadınların ülke üretimine katılmasını istemeyipevde oturtarak çocuk bakmasını isteyen AKP hükümeti, kamu kurumlarındaki kreşleri sudan sebeplerle kapatmakta, çalışan çocuk sahibi kadınları eve mahkum etmek istemektedir. Kanunlara karşı gelerek bünyesinde kreş açmayan firmalara da herhangi bir denetim yapmamakta, cezai yaptırım uygulamamaktadır. Bu resmen bilinçli olarak kadınları istihdamdan uzak tutmak adına yapılan kadın düşmanı politikaların ürünüdür.’’ dedi.
CHP’li Şahin’in konuyla ilgili, denetim ve uygulama sorumluluğu olan hükümet yetkilisi Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk’un yanıtlamasını istediği sorular ise şöyle;