Emir açıklamalarını şu şekilde sürdürdü:
“Bu asılsız haber ve ithamlar üç ay önce de bir gazetede çıkmış daha sonra bu ithamlar yargı kararıyla tekzip edilmiş ve aynı gazetede söz konusu şahsın resmi evrakta sahtecilikten, Mansur Yavaş’a şantaj yapmaktan ve gizlice görüntü kaydetmekten toplam altı buçuk yıl hapis cezası aldığı yayınlanmıştır.
Ayrıca bu şahsın hakkındaki diğer davalarda evrakta sahtecilik yaparak diploma aldığı ve çocuk pornografisinden yargılandığı ortaya çıkmıştır. Nitekim Mansur Bey de şahıs hakkında suç duyurusu yaptığında şahsın diğer suçlarından da haberdar olmuştur.
Önce bir şizofrenin asılsız ithamlarına sarılıp çocuk pornografisinden yargılanan bir şahsı saygın iş adamı olarak lanse ettiniz. Üstelik bunu yaparken bu şahsın geçmişini ve nasıl biri olduğunu da çok iyi biliyordunuz. Çünkü bu şahsı inceledik dediniz. Baktınız bu iş kendi seçmeniniz de bile çok ters tepki aldı şimdi de çıkıp sanki o adamla kendiniz iş tutmuyormuş gibi Mansur Yavaş’ın bu adamla ne işi var diyorsunuz.
Anlaşılıyor ki her birinize tek tek anlatmamız gerekecek. Mansur Yavaş’ın iş ilişkisi bu şahısla değil firmayladır. Bu şahıs Mansur Yavaş’ın firmadan olan danışmanlık ücretini firmadan alıp kaçıyor, bunun üzerine de Mansur Bey bu şahıstan daha öncesinde aldığı senedi icraya koyuyor. Şahsın verdiği senet de sahte çıkıyor. Mansur Bey’in bu şahsı sahtecilikten savcılığa vermesi üzerine de şahıs sahte senet düzenlemek dahil toplamda altı buçuk yıl hapis cezası alıyor.
Bu şizofren ve çocuk istismarıyla yargılanan şahsı yandaş medyanızda ekranlara çıkaran gazetelerinize her gün manşet yapacaksınız, ondan sonra da ahlaktan dem vuracaksınız. Rahmetli Erbakan Hoca’nın çok güzel bir sözü vardı "Hadi oradan be!".
Ortada sahtecilikten, şantajdan ceza almış bir şahıs varken bu suçlunun mağdur ettiği Mansur Yavaş’ dan bir suçlu yaratmaya çalışmak da ancak size yakışırdı. İstiyorsunuz ki ortaya asılsız bir konu atalım, muhalefeti çamura çekelim, muhalefet de oluşturduğunuz sahte gündemle uğraşsın dursun. Artık bu bilindik taktikleri bırakın, siyaset mühendisliği yapmayın. İnsanları mağdur etmeyin. Halkın iradesine ve demokrasiye saygı gösterin.”