02.02.2019, 06:38

ALAN RAZI SATAN RAZI

Bu buluşmamızda da iki latife olsun soframızda. Uzmanların görüşü stres bir çok kötülüğün anası. Azıcık sitres atalım.

*

Afrikanın balta girmemiş ormanlarıdaki çadır devletlerinin birinde yöneticilerinin başı ekonomik yönden, enflasyondan, siyasal yönden, iç barışsızlıktan vs sıkışır. Ne yapsak ne etsek diye düşünürken aksakallı ihtiyarlardan, güngörmüş tecrübelilerden biri komşu ülkeyi göstererek, orada da aynı sıkıntılar var ama gül gibi geçinip gidiyorlar der.

Mal bulmuş mağribi gibi sevinir ve hemen orayla irtibata geçip randevulaşırlar.

Yolculuk günü gelmeden değerli süs eşyaları, hediyeler vs alınır. Gün gelince de binip uçaklara komşuya varılır.

Tık tık eyi günler deyip girilir içeri.

Eş dost hoş sohbetten sonra başbaşa görüşür iki kabilenin reisi.

Sıkıntılı olan reis ötekine:

-Ya reisim durum şöyle şöyle, sıkıntıdayım, siz nasıl idare ediyorsunuz halkınızı, sessiz sedasız gül gibi geçinip gidiyorlar.

-Dinle sevgili reisim dinle...

-Tabi buyrun sizi dinliyorum

-Dinle sevgili dostum dinle

-Nasıl yani

-Din ile...

-Haaaaa.... Anladıııım...

-Başka ülkelerde futbolla, sinema tiyatro vs ile durumu götürdüklerini duymuştum ama bu hiç aklıma gelmemişti teşekkürler üstadım, ver elini öpeyim...

-Estağfirullah efendim estağfirulah

*

Yine bu çadır devletinden şöyle bir olay aktarılır.

Orada hekes tilki, herkes kurnaz, kafalarda kırk tilki ama hiçbirinin kuyruğu birbirine değmez. Herkes herkesin cemaziyel evvelini bilir. Böyle olunca da herkesin bir karşı hamlesi vardır. Hemen o hamleyi yapar.

*

Papaz, az ilerisinde duran Zangoç’a sorar:

- Sen mi içiyorsun gizli gizli kutsal şarabı?

 Zangoç’ta derin bir sessizlik.

Papaz bu suskunluğa mana veremez ve fakat kızarak tekrar sorar.

-Sana soruyorum be adam! Duymuyor musun?

-Hayır, buradan hiçbir şey duyulmuyor efendim!

-Olacak şey mi, iki adım öteden beni duymamak?

Zangoç bıyık altından gülmüş:

-İsterseniz yer değiştirelim, kendiniz bakın ve görün...

Yer değiştirirler.

Bu kez Zangoç seslenir:

-Kilise için toplanan yardımları kim iç ediyor Papaz Efendi?

Papaz kendi kendine söylenir:

-Hakikaten yahu! Buradan hiç bir şey duyulmuyor.

*

Burada bir açıklama yapmak gerekir şöyleki; her ne kadar din mensupları örnek gösterilmişse de, teşbihte hata olmasın, bir gurubu yermek değil durumu açıklamak adına akla yakınlaştırmak için bir tavziftir,  her kesimi ilgilendiren bir durumdur. Hedef kesinlikle yok, yarası olan gocunur.

*

Dini siyasete alet etmek mi bu?

Hayır...

*

Özdil’in Mustafa Kemal kitabı bir hayli ses getirdi muhtelif yönlerden. Henüz okumadım, ama basına yansıyan içerik hakkındaki söylentiler muhakkiklerce incelenirse durum netleşir, yasal yollar, prosüdür neyi gerektirise o yapılır. Bizi burası ilgilendirmez.

Ali aldı Ayşe vardı kime ne, diye bir söz var Anadolumuzda bu ve benzer olaylar için söylenir.

Neymiş efendim, (aslında piyasada 15-20 TL’ye de var ve özel koleksiyonlar dünyada çok daha fazla paralarla piyasada bulunabilirken bunlar gözardı ediliyor) 2500 liraya satılmış bu fiyata kitap mı olurmuş, şu kadar para indira gandi deniyor.

Kime ne?

Sen de yaz satabiliyorsan sen de atarax fiyat sat 2500’e.

Bu ve benzer eleştirilerde niyet, Özdil’i çekememek mi, M. Kemal’i unutturmak mı yoksa paraya tamah amaçlı mı? Hiçbiri değilse ne için acaba?

Alan razı satan razı üçüncü kişiye... 02.02.2019

*

Bir söz: Dünyadaki en karlı ticaret din tüccarlığıdır. Sermayesi yalan müşterisi cahildir!   Aziz Nesin

- kralbet giriş - - - - -

Yorumlar (0)